• +90 212 702 00 00
  • +90 532 281 01 42
  • info@muayene.com
trarbgzh-TWenfrkadefaru

Medikal Cihazların EMC Testleri

Tıpta kullanılan yöntemler ve cihazlar öylesine gelişmiştir ki bugün artık nükleer tıptan söz edilmektedir. Ultrason ve manyetik rezonans gibi radyolojik yöntemler ile vücudun istenilen bölgesinin anatomik yapısı kaliteli ve ayrıntılı olarak görüntülenmektedir. Nükleer tıp çalışmaları ile iskelet sistemi içinde tümörlü bir dokunun yayılım alanları ya da beyin, kalp veya böbreklerdeki kan akım miktarı görülmektedir. Nükleer tıp, vücudun herhangi bir bölgesinin güvenilir bir şekilde görüntülenmesini ve hastalıkların teşhis ve tedavisini sağlayan bir tıp dalıdır.

Mikro cerrahi, vücutta gözle görülmesi mümkün olmayan en küçük yapıların özel mikroskobik cihazlar yardımı ile çok küçük aletler kullanarak ameliyat edilmesi imkanıdır. Bu yöntem ile çapı 1 milimetreden daha küçük damar ve sinirler tedavi edilmektedir. Bunun yanında mikro cerrahi yöntemlerle serbest doku nakilleri de yapılmaktadır.

Elektrikli ve elektronik cihazların tıp alanında bu kadar yoğun kullanılması beraberinde bir takım elektromanyetik uyumluluk (EMC) problemlerini de getirmektedir. Neticede söz konusu olan insan sağlığı olunca, hiçbir uyumsuzluk problemi kabul edilemez. Bu yüzden medikal cihazların gerek tasarım çalışmalarında gerekse üretildikten sonra elektromanyetik uyumluluk testlerinin mutlaka yapılması gerekmektedir.

Bu testler sırasında esas alınan birkaç standart şunlardır:

  • TS EN 60601-1-2 Elektrikli tıbbi donanım - Bölüm 1-2: Temel güvenlik ve gerekli performans için genel özellikler - Tamamlayıcı standard: Elektromanyetik bozulmalar - Özellikler ve deneyler
  • TS EN 50527-1 Vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazları bulunduran çalışanların maruz kaldığı elektromanyetik alanların değerlendirilmesi için prosedür - Bölüm 1: Genel
  • TS EN 50527-2-1 Vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazları bulunduran çalışanların maruz kaldığı elektromanyetik alanların değerlendirilmesi için prosedür - Bölüm 2-1: Kalp pili ile çalışan işçiler için özel değerlendirme
  • TS EN 302510-2 Elektromanyetik uyumluluk ve radyospektrum konuları (ERM). Çok düşük güçlü aktif tıbbi zarlı vücuda yerleştirilebilir cihazlar ve yardımcı cihazlar için 30 mhz - 37,5 mhz frekans aralığındaki radyo cihazları; Bölüm 2: RTTE direktifinin madde 3.2 gereğince temel kuralları kapsayan uyumlaştırılmış en standardı
  • TS EN 60601-2-44 Elektrikli tıbbi cihazlar - Bölüm 2 -44: Bilgisayarlı tomografide X-ışını donanımının güvenliği için özel kurallar

 

 

Endüstriyel Cihazlar EMC Testleri

Sanayileşme ile birlikte makinaların çeşitlenmesi ve kapasite olarak gelişmesi büyük hız kazanmıştır. Ülkemizde de zaman zaman değişen gümrük birliğine geçiş, montaj sanayi, ithal ikamesine yönelme, ihracat teşviklerinin getirilmesi, liberal ekonominin ithalata verdiği öncelik uygulamaları gibi yanlış sanayi politikaları yüzünden makina sektörü hızlı gelişemese de yine de teknolojinin gelişmesi paralelinde çağın gerisinde değildir. Bunda arge çalışmalarına verilen ağırlık da etkili olmuştur. Bugün artık birçok sektör için elektrikli ve elektronik birçok makina üretilmektedir.

Endüstriyel cihazların temelini farklı sektörlerin ihtiyaçları paralelinde geliştirilen farklı kapasitelerde ve özelliklerde makinalar teşkil etmekedir. Motorlar, kompresörler, kaldırma ve taşıma teçhizatı, takım tezgahları, metalurji makinaları, maden makinaları, inşaat makinaları, gıda ve içecek işleyen makinalar, tekstil, giyim eşyası ve deri işlemede kullanılan makinalar, kağıt üretiminde kullanılan makinalar, soğutma ve havalandırma donanımları, bilgisayarlar, televizyonlar, tıpta kullanılan cihazlar ve daha akla gelmeyen yüzlerce makina çeşidi.

Ancak bu endüstriyel cihazların hepsinin ortak noktası elektrikle ve günümüzde daha fazla yönelinen elektronik sistemlerle çalışmalarıdır. Elektrikli ve elektronik cihazların veya sistemlerin ortak problemi ise elektromanyetik uyumluluktur (EMC). Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlediği zamanımızda elektroniğin endüstriyel cihazlara girmesi zaten kaçınılmaz bir durumdur.

Ancak burada asıl önemli nokta elektrikli veya elektronik endüstriyel cihazların aynı ortamda bulunan başka elektrikli veya elektronik cihazların çalışmasından etkilenmemeleri ya da onların çalışmalarını etkilememeleridir. Aksi halde o noktada bir elektromanyetik uyumluluk problemi var demektir. Bu ise endüstriyel cihazların kendilerinden beklenmeyen davranışlar sergilemesine neden olmaktadır.

Bir yandan yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından çıkarılan standartlar bir yandan ülkelerin iç hukuklarında yaptıkları yasal düzenlemeler ile elektromanyetik uyuymluluk (EMC) testlerinin yaptırılması artık bir zorunluluk haline gelmiştir. Aksi halde bu cihazları üreten firmaların ürünlerini başta Avrupa Birliği piyasası olmak üzere dünyanın herhangi bir ülkesinde piyasaya sürmeleri mümkün değildir.

Kısaca elektromanyetik girişimler, elektrikli veya elektronik cihazların ve sistemlerin performaslarını düşüren ve bozulmalara veya hatalı çalışmalarına neden olan her türlü bozucu etkiler veya işaretlerdir. En canlı örneği bugün çözülmüş olan, mobil telefonların araçların ABS fren sistemlerini etkilemesi, ya da televizyon ekranında titreşimler yapmasıdır.

 

 

Gemi ve Tekne Cihazları EMC Testleri

Gemi ve teknelerde birçok elektrikli ve elektronik cihaz ve sistem kullanılmaktadır. Bunlardan mutlaka bulunması gerekenler Gemi Teçhizatı Yönetmeliği ekinde ayrıntılı olarak gösterilmiştir.

Gemi ve teknelerde bulunan başlıca seyir teçhizatı şunlardır: manyetik pusula, verici manyetik rota cihazı (eski elektromanyetik pusula), radar teçhizatı, otomatik radar plotlama cihazı, derinlik ölçme teçhizatı, hız ve mesafe ölçüm teçhizatı, dümen açısı, devir ve piç göstergeleri, dönme dairesi göstergesi, yön bulucu, navigasyon teçhizatı, GPS teçhizatı, rota kontrol sistemi, SAR arama ve kurtarma göndericisi, pervane devir göstergesi,yüksek hızlı tekneler için otomatik rota cihazı, elektronik plotlama cihazı, entegre köprü üstü sistemi, kara kutu, yedekleme düzenekli elektronik harita görüntüleme ve bilgi sistemi ve harita görüntüleme sistemi.

Bunun yanında gemi ve teknelerde telsiz iletişim teçhizatı da bulunmaktadır. Örneğin, telsiz telefon gönderebilen ve alabilen VHF telsiz, çeşitli alıcı sistemler, deniz güvenlik bilgi teçhizatı, iki tonlu alarm jeneratörü, havayollu iki yönlü VHF telsiz telefon cihazı.

Elektrik veya elektronik bileşenler içeren bu teçhizat, aynı zamanda Elektromanyetik Uyumluluk Yönetmeliği (2014/30/AB) kapsamına girmektedir. Bu nedenle gemi ve teknelerde kullanılan her türlü elektrikli ve elektronik cihazın elektromanyetik uyumluluk (EMC) testleri yapılmak zorundadır.

Denizcilerin gemi ve tekneleri yönetirken en büyük yardımcıları radardır. Her türlü hava koşulunda gözlerin göremediği her yer radarda takip edilmektedir. Bütün gemiler, tekneler ve yatlarda radar olmak zorundadır.

Radar sistemi, radyo sinyallerini kullanarak sinyal ulaşım mesafesi içinde bulunan nesnelerin görüntülerini siluet şeklinde bir ekranda gösteren cihazdıri Radar anteninden çıkan radyo dalgaları, karşılaştıkları sert cisimlerden yansıyarak geri dönmekte ve ekranda iz bırakmaktadır.

Günümüzde klasik radarlar, yerlerini çoktan bilgisayar kontrollü radarlara bırakmıştır. Radarların yanı sıra elektronik plotlama cihazı (EPA), elektronik harita görüntüleme ve bilgi sistemi (ECDIS) ve harita görüntüleme sistemi gibi elektronik sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemlerin çevrelerindeki elektromanyetik dalgalardan etkilenmeden ve yaydıkları elektromanyetik dalgalar ile başka cihazların çalışmasını bozmadan düzenli ve devamlı olarak çalışmaları gerekmektedir.

Özellikle denizcilikte bu cihazların elektromanyetik uyumluluk problemi yaşamaması çok önemlidir. Aksi halde sistemlerin yanlış yönleri göstermesi veya yanlış haritalara odaklanması kaçınılmazdır.

 

 

Elektrik Sayaç ve Kontrol Kartları EMC Testleri

Elektromanyetik etkileşim, elektrik yüklü parçacıkların birbirlerine yaptıkları itme veya çekme kuvvetidir. Elektrik yüklü parçacıklar hareket ederlerken, diğer elektrik yüklü parçacıklar üzerindeki elektrik ve manyetik kuvvet ile etkileşmektedir. Hareket eden parçacıkların şekli ve ve yönüne bağlı olarak kuvvetin yönü de değişmektedir. Bu etkileşim bir elektrik alanı meydana getirmektedir. Her elektrik yükü bir elektrik alanı üretmektedir. Yani elektrik alanını meydana getiren, elektrik yükleridir. Bu nedenle elektrik şebekesine bağlı olan bir lamba yanmasa da bir elektrik alanı yaratmaktadır. Burada önemli olan, bina veya ağaç gibi az da olsa yalıtkan nitelikli küçük bir engel elektrik alanını engellemektedir.

Manyetik alan ise elektrik yükleri yer değiştirdiği zaman ortaya çıkar. Yani lamba yandığı zaman, elektrik alanının yanında, elektrik akımının kablodan lambaya geçişi sırasında bir manyetik alan da meydana gelmektedir. Elektrik akım yükseldiği oranda manyetik alan da yükselir. Ancak manyetik alan, elektrik alanının aksine engel oluşturan cisimler tarafından engellenmez.

Elektromanyetik alanlar ise elektrik alanı ile manyetik alanların biraraya gelmesi ile oluşmaktadır. Elektromanyetik alanlarda elektrik dalgası ve manyetik dalga birlikte ışık hızında yer değiştirmektedir. Elektromanyetik alanların en belirgin özellikleri dalga uzunlukları ve frekanslarıdır. Frekans, elektromanyetik dalganın bir saniyede yaptığı titreşim sayısıdır. Frekans arttıkça dalga uzunluğu kısalır, buna karşılık alanda yayılan enerji yükselir.

Elektrik sayaçları ve kontrol kartları doğası gereği elektromanyetik dalgalar yayan cihazlardır. Bütün elektrikli ve elektronik cihazlarda ve sistemlerde olduğu gibi bu cihazların ve kart okuma sistemlerinin, elektromanyetik uyumluluk (EMC) standartları çerçevesinde test ve kontrollerinin yapılması gerekmektedir.

Teknolojinin gelişmesi ile birlikte elektrik sayaçları da yapısal ve işlevsel değişimler geçirmektedir. Elektronik alanındaki köklü değişimler sonucu, elektrik sayaçlarının elektromekanik yapısı, tamamen elektronik bir yapıya dönüşmektedir. Bu şekilde hem teknik olmayan kayıplar azaltılmış olmaktadır hem de kolayca çok tarifeli uygulamalara geçilmektedir. Ancak sayaçların elektronik olması ile birlikte elektromanyetik uyumluluk problemlerinin de ortadan kaldırılması gerekmektedir. Bu şekilde elektrik sayaçları ve kontrol kartları herhangi bir elektromanyetik etkileşime girmeden doğru ve sağlıklı çalışmaktadır.

 

 

Güvenlik Sistemleri EMC Testleri

Elektrik yükleri hareket ettikleri zaman etraflarında manyetik bir alan oluşturmaktadır. Elektromanyetik uyumluluk (EMC), elektrikli ve elektronik cihazların aynı ortamda birbirlerinden etkilenmeden ve problem yaratmadan çalışmaları demektir. Yani elektrikli ve elektronik cihazların veya sistemlerin birbirlerine zarar vermeden ve birbirleriyle uyum içinde ve harmonik şekilde çalışmalarıdır. Bu tanımlamalardan hareketle elektromanyetik uyumluluğu sadece haberleşmeyi ilgilendiren frekanslarla sınırlamak yanlıştır. Elektromanyetik girişim (EMI), elektrikli veya elektronik bir cihazın veya sistemin, başka bir cihaz veya sistemin çalışmasını olumsuz yönde etkileyecek şekilde yayınım yapması demektir.

Günümüzde bütün gelişmiş ülkelerde elektromanyetik uyumluluk standartları, uyulması zorunlu hale gelmiştir. Bu yönde çıkarılan yasal düzenlemeler ile elektrikli ve elektronik cihazların ve sistemlerin elektromanyetik uyumluluk seviyeleri kontrol altında tutulmaktadır. Bu nedenle dünyanın her yerinde üretici firmalar yeni cihaz ve sistem tasarımlarını bu esaslar doğrultusunda yapmaktadır.

Ayrıca elektromanyetik uyumluluk standartları sadece tasarım çalışmalarında değil üretimin her aşamasında dikkate alınması gereken standartlardır. Üretici firmalar yeni üretecekleri cihazları elektromanyetik uyumluluk problemi yaratmayacak şekilde tasarlamak ve üretmek zorundadırlar.

Bu zorunluluk güvenlik sistemleri için de geçerlidir. Güvenlik sistemleri günümüzde kapıdan pencere sistemlerine kadar, kasadan alarm sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır ve bu çerçevede elektrikli ve elektronik olarak tam bir güvenlik çözümü içermektedir. Ancak bu sistemlerin tasarım ve üretim çalışmaları yapılırken, yukarıda açıklanan nedenlerle elektromanyetik uyumluluk konusu hep göz önünde tutulmak zorundadır.

Kurulan sistemlerin, çevrelerindeki elektromanyetik alandan etkilenerek yanlış çalışması ve hatalı alarm vermesi kimsenin isteyeceği bir durum değildir. Gerek konutlar için gerekse iş yerleri ve ofisler için kurulan güvenlik sistemlerinin ne başka elektrikli ve elektronik cihazları etkilememesi ne de bunlardan etkilenmesi, yani elektromanyetik uyumluluk problemi yaşanması istenmeyen bir durumdur. Bunu sağlamanın yolu ise güvenlik sistemlerinin elektromanyetik uyumluluk testlerini yaptırmaktadır.

Günümüzde güvenlik sistemleri, CCTV kamera sistemleri, soygun alarm sistemleri, akıllı ev otomasyon sistemleri, geçiş kontrol sistemleri, yangın ihbar sistemleri, otomatik söndürme sistemleri, çevre güvenlik sistemleri, otopark ve bariyer sistemleri, turnike sistemleri ve plaka tanıma sistemleri gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır.