Kaçınılmaz olarak bugünün koşullarında teknolojinin gelişimine bağlı olarak elektrikli ve elektronik aletler daha fazla kullanılmaktadır. Kablosuz internet ağlarından mobil telefonlara, akıllı tabletlerden saç kurutma makinelerine hatta güvenlik amacı ile kurulan alarm sistemlerine kadar insan yaşamına girmiş olan bütün elektrikli ve elektronik cihazlar elektromanyetik dalga yaymaktadır. Bu arada evlerin yakınında bulunan baz istasyonları ve yakınından geçen yüksek gerilim hatları da aynı şekilde elektromanyetik dalgalar yaymaktadır. Bu yüzden insanlar ister istemez günlük yaşamda değişen oranlarda elektromanyetik dalgalara maruz kalmaktadır. Üretici firmalar yürürlükteki yasal düzenlemelere ve yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından çıkarılan standartlara uygun üretim yatıklarını söyleseler de elektromanyetik alanın insanlar üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koyan birçok araştırma sonucu bulunmaktadır.
Elektrik akımı ile çalışan bütün cihazlar, sistemler ve bunlara enerji taşıyan kablolar, çevrelerinde elektrik, manyetik veya elektromanyetik alan oluşturmaktadır. Bu manyetik alanın canlılar üzerindeki etkileri bir taraftan araştırılırken diğer taraftan aynı ortamda bulunan başka cihazlar ve sistemler üzerindeki etkileri bilinmektedir ve bu konuda alınan önlemlere elektromanyetik uyumluluk (EMU veya EMC) denmektedir.
Elektromanyetik uyumluluk problemi yaratan kaynaklardan biri de alarm sistemleridir. Bu sistemlerin aynı ortamda bulunan başka bir cihazdan etkilenmesi ve beklenmeyen anlarda beklenmeyen alarmlar vermesi her zaman mümkündür. Hem ev ve işyerlerinde kullanılan hem de araçlarda yaygın olarak kullanılan alarm sistemleri, neticede elektronik devreler içermektedir. Bu devrelerin yakındaki bir mobil telefondan, bir baz istasyonundan veya radyo ve televizyon vericisinden hatta başka bir alarm sisteminden etkilenmesi mümkündür. Bu tür problemler yaşamamak için hangi türden olursa olsun bütün alarm sistemlerinin elektromanyetik uyumluluk testlerinin yapılması gerekmektedir.
Elektromanyetik dalgaların insan vücudunda büyük ölçüde karışıklığa neden olduğu bilinmektedir. Elektromanyetik alanın vücudun molekül ve atom dengelerini bozduğu, biyokimyasal işlevlerini etkilediği ve elektriksel dolaşıma zarar verdiği bilinmektedir. Buna bağlı olarak sinir sistemleri ve kalp ve dolaşım sistemleri etkilenmektedir. Bu konu büyük önem taşımasına rağmen büyük şirketlerin ticari davrandıkları ve problemleri baskıladıkları sanılmaktadır. Bir ölçüde sigara tröstlerinin yıllardır sigaranın zararlarını baskıladıkları gibi.